KONYA-OBRUKLAR ve YERALTI DEHLİZLERİ
- Haluk Hızlıalp

- 29 May
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 20 Haz
Seyahatimizin (2025 Mayıs) bu bölümünde Konya çevresindeki doğal, tarihsel, arkeolojik ve ilginç oluşumları görüp paylaşmayı hedefledik.
Sırasıyla;
Kızören Obruğu ve Obruk Kervansaray
Çıralı Obruk
Akören Yeraltı Sığınakları ve Güneş Çarkı-Tengri Tamgaları
Meke Krater Gölü
Acıgöl
...rotamızda olacak.

İlk durağımız Konya Kızören Obruğu; bu ilginç oluşum Konya'nın Karatay ilçesi sınırlarında, yaklaşık 70 km kuzeydoğusunda yer alan karstik oluşumlu bir obruk gölü. Karstik, kolayca eriyebilen kayaçların (kalker, jips, dolomit, kaya tuzu gibi) bulunduğu arazilerde yeraltı sularının etkisi oluşan yer şekillerini, çöküntülerini ifade ediyor. Çapı 228 metre. Oldukça etkileyici bir görüntüye sahip olan Kızören Obruğu, bu doğal süreçlerin bir sonucu ve Konya'nın coğrafi yapısının önemli bir örneği.

Hemen yanında Obruk Kervansaray restore edilmiş ve hizmete açılmış, konaklamak ta mümkün.

Şimdi sıra Çıralı Obruk'ta.. Tuz Gölü havzası (rakım: 950m) ile Konya Ovası'nı (1000m) birbirinden ayıran Obruk Platosu, doğu-batı yönünde yaklaşık 75–80 km uzunluğa, kuzey-güney yönünde 35–65 km genişliğe sahip. yani en belirgin obruklar bu güzergahta. Çıralı Obruğu ise Konya'nın Karapınar ilçesi Yenikent Bucağının kuzeybatısında, Akviran Yaylası'nda yer alıyor. Kızören'den yaklaşık 50 km.lik bir sürüş ile ulaştık.

Yaklaşık 250 metre çapında devasa bir obruk ve kalker tabakası içinde bulunuyor. Obruk Gölü'ne ise batı yamacındaki bir patika yolla ulaşılabiliyor ancak an itibarıyla kurumuş vaziyette.

Yeni durak Akören Yeraltı Sığınakları...Araştırdık, keşfettik ve gidip görme kararı aldık. Çıralı Obruk'tan yaklaşık 1 saat (70 km) sürüş sonrası ulaştık...Pek bilinmeyen ancak mutlaka kültür turizmine kazandırılması, sahip çıkılarak yapılandırılması gereken bir derin tarih kültür varlığımız.

Konya'nın Karapınar ilçesinde, Karacadağ'ın eteklerinde Akören ve Oymalı köylerini kapsayan dağ eteklerindeki bir çok yeraltı dehliz, sığınak ve geçitlerden oluşuyor.


Son derece simetrik ve düzenli taş işçiliği ile oyulmuş, dev taş blok kapılarla dışarıya kapatılmış; nasıl ve ne zaman yapıldıkları ise bence hala gizemini koruyor ve araştırmaya muhtaç.
Ve bir beyaz yarasa....

8 ve 10.Yüzyıllarda Arap akınlarından korunmak isteyen Hristiyanlar dense de MÖ 1500'lerdeki Hitit ve Frig dönemleri yerleşimleri olduğu da belirtiliyor. Bir başka dehliz ve kadim taş işçiliği...

Bunların hepsi doğru olabilir ancak bir başka hipotez de bu yeraltı sığınaklarının günümüzden 12.000 yıl önce yaşanan doğal tufan (Nuh Tufanı) ve felaketlerden korunma amacıyla yapıldığı yönünde.

Bölgede bulunan arkeolojik kalıntılar köy yaşamıyla iç içe geçmiş. Ponçaklı ailesinin yerleşiminde de etrafta onları görmek mümkün. Daha önce de bahsettiğim gibi bu yer altı yerleşkelerinin ne zaman yapıldığı net olarak belirlenememiş.

Buluntu ve kalıntılara bakarak Doğu Roma, Erken Hıristiyanlık dönemi, Frig ve Hitit dönemleri gibi tezler ileri sürülse de netlik yok. Bütün bu dönemlerde kullanılmış olabilir bu yer altı yerleşkeleri, ancak çok daha erken insanlık tarihi süreçlerinde de bu izleri görmemiz mümkün. Şimdi gelelim buluntular da gözüken '+' ya da haç benzeri betimlemelere...

Aslına bakarsanız bu tasvir ve simgeler Hıristiyanlıktan çok daha önceleri Anadolu'da yaşamış olan önemli bir kültürün ''Tanrı-Tengri-Gök Tanrı'' simgeleriydi. İlk Hristiyanların (MS1.-4.Yüzyıllar arasında) Anadolu ve Kapadokya'da karşılaştıkları kadim Asya-Anadolu Tengri simgesini ''haç'' olarak ilk kabul etmeleri Göreme'de olmuş.

Kökeni Güneş Kültü'ne dayanan simgeleri Sümer'de, Anadolu Hatti-Hitit, Orta Asya, Sibirya, Anadolu kaya resimlerinde de görmekteyiz; hatta eski Türklerin göç ettiği Avrupa kültür ve coğrafyalarında ve Amerikan yerlilerinin tasvirlerinde de görmekteyiz; o yüzden burada Akören'de gördüklerimiz bizi şaşırtmıyor.

Aslına bakarsanız, Güneş çarkı tamgasının (simgesinin) kökeni, 'güneş köpeği-sun dog' olarak bilinen bir hava (atmosfer) olayıyla ilişkili.

Bu olay, atmosferdeki buz kristalleri tarafından ışığın kırılması sonucu oluşuyor; insanlık tarihinde doğa ve gökyüzü ile iç içe yaşayıp, gözleyen, esinlenen insan toplulukları tarafından en eski ve sürekli kullanılan güneş kültü simgesi Gök Tengri tamgası-güneş çarkı veya güneş haçına ilham verdiğini doğruluyor.
Hıristiyanların haç-ıstavroz çıkardıklarında aslında farkına varmadan kadim Türk kültürünün ''Güneş Çarkı-Gök Tengri-Tanrı'' simgesini kutsadıklarını düşünüyor ve gülümsüyoruz :) Kültürler arası etkileşim ve ilişkiler ne kadar güzel, anlamlı ve barışçıl...:)

Çok kadim bir simge olan Tengri simgesinin kökeni güneş kültüne uzanır. Daire güneşi ve artı işareti de dört yana hâkim olan Tengri’yi tanrısal gücü, evreni simgeliyor.


Akören Köyü'nün değerli sakinleri Enver Ponçaklı amca, Abdurrahman Ponçaklı kardeşim ve tüm aile üyelerine bize gösterdikleri kılavuzluk, ilgi ve misafirperverlik için teşekkür ediyoruz. İyi ki var böyle güzel insanlar... ve bir daha Tanrı misafiri olma umuduyla tekrar yollara koyuluyoruz...
Bugünün son hedefi Meke Krater Gölü ve Acıgöl....

Konya'nın Karapınar ilçesinde bulunan Meke Krater Gölü, sönmüş bir volkan patlaması sonucu meydana gelmiş, ortasında adacıklar oluşmuş; ancak günümüzde kuraklıktan dolayı göl kurumuş durumda...

Karapınar Düzlüğü'nde yer alıyor ve 5 milyon yıl önce gaz patlaması sonucu oluşmuş ve zamanla göle dönüşmüş. Karapınar-Ereğli yoluna yakın konumda ve volkanik bir arazi yapısına sahip.

Bölgede ayrıca kül konisi ve Acıgöl bulunuyor. Acıgöl, Karapınar ilçesi sınırları içinde yer alan volkanik bir maar gölü...Maar gölü, volkanik patlamalar sonucu oluşan geniş çukurların suyla dolmasıyla meydana gelir. Bu çukurlar, volkanik gazların yüzeye çıkmasıyla oluşan patlamalar sonucu oluşur ve kraterlerden farklı olarak lav içermezler. Maarlar, genellikle dairesel veya oval şekilli olup, içleri su ile dolu olduğu için krater gölü olarak da adlandırılırlar.
Acıgöl'ün doyumsuz manzaraları ile birlikte tekrar merkez üssü Konya'ya dönmek üzere yola koyuluyoruz. Yorucu ama bir o kadar da olağanüstü doğa görüntüleri ile geçen günün gönlümüze bıraktığı tadı, şaşkınlık ve hayranlıkla karışan huzuru ile yola koyuluyoruz...
Bizi izlemeye devam edin...
Bu yazı ile ilgili YouTube videomuz aşağıdadır:

Tengri resimleri kaynağı : Sayın Haluk Berkmen.






Yorumlar