KİBYRA ANTİK KENTİ
- Haluk Hızlıalp
- 6 gün önce
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 3 gün önce
Burdur'un Gölhisar ilçesinde bulunan Kibyra Antik Kenti aynı Stratonikeia gibi "Gladyatörler şehri" olarak da bilinmekte. MÖ 1550’lerden MS 2. yüzyıllara kadar Lidya ve Roma uygarlıklarının en önemli yerleşimlerinden biri olan, Gölhisar ovasının batı yamacına hâkim 2300 yıllık Kibyra Antik Kenti, ardıç ve sedir ormanlarıyla kaplı 1100-1300 metre yüksekliğe kurulmuş; olağanüstü bir panorama sizi bekliyor.

Antik kent göl ve ova manzarasına hâkim üç tepe üzerinde yer almakta. Amasyalı gezgin Strabon’un kayıtlarına göre, Kibyralılar aslen Lidyalı olup buradan göç ederek Kabalis bölgesine gelmişler ve çok geçmeden yerleşim alanlarını değiştirerek kentlerini kurmuşlar.

2006 yılında başlatılan arkeolojik kazılara bakıldığında kent 30 bini aşkın piyade ve 2 binin üzerinde atlı askeri birliği, Türkiye'deki antik dönem gladyatör frizlerinin bulunduğu askeri karakteri ile öne çıkmakta.

Stratejik konumu sebebiyle bölgedeki 25 kentin yargı merkezi de olmuş. Kent aynı zamanda antik çağda at yetiştiriciliği alanında o kadar nam salmış ki 'hızlı koşan atların şehri' olarak anılmaya başlanmış.


Kazı bulgularından anlaşıldığı üzere Kibyra’da demir işçiliği bir meslek olmaktan öteye geçerek sanatsal bir boyuta ulaşmış. Kent Roma döneminde önemli bir gelişim göstermiş ve bugün görülebilen tüm mimari kalıntıları Roma Dönemi’ne ait.

MS 23 yılında meydana gelen büyük bir deprem sonucunda kent yerle bir olmuş.

Dönemin Roma İmparatoru Tiberius’un (MS 14-37) 5 yıl için vergi affı getirmesi ve para yardımında da bulunmasıyla birlikte kent yeniden inşa edilebilmiş ve Kibyralılar imparatora olan minnettarlıklarını kentlerinin adını “Caesarea Kibyra = İmparatorun Kibyrası” olarak değiştirerek göstermişler. Kentte bulunan imparator kült alanı (Caesarion-Kaisarion) ise Tiberius tarafından yaptırılmış, Claudius tarafından restore edilmiş.
Tiberius sonrası tahta Caligula (37-41) geçti. 41-54 Arası ise Claudius dönemidir. Claudian hanedanı üyeleri olan bu imparatorlar Etrüsk kökenlidir. Özellikle Claudius ''Tyrrhenika'' adlı 20 ciltlik Etrüsk tarihi ve arkeolojisi ile ilgili olağanüstü bir eser ortaya çıkarmıştır. Claudius'un Tyrrhenika'sının, MS 1. yüzyılın ortalarında, MS 40-50 civarında yazıldığı düşünülmektedir. Bu eser, Etrüskler hakkında detaylı bilgiler içermekte ve Claudius' un Roma İmparatorluğu döneminde, ataları olan Etrüskleri araştırmak ve belgelemek amacıyla kaleme aldığı bir çalışmadır. Ancak bu eser ne yazık ki kayıptır; hatta yakıldığı ile ilgili rivayetler de mevcuttur.
İmparatorlara verilen ''Caesar'' ünvanı Etrüsk dili kökenli ''Aesar'' kelimesinden gelir. Bu kelime Etrüsk panteonundaki en üst tanrısal figüre verilen isimdir. Roma dönemi imparatorları ise tanrısal güce, kuta sahip olarak nitelendirilmişlerdir.
Roma ve Doğu Roma mimari geleneği ile yapılmış olan ve Anadolu'daki bu büyüklükte ve bu sağlamlıkta nadir antik stadyumlardan birisi olan 12 bin kişilik stadyumu, orkestra bölümü dünyada bir benzerinin daha olmadığı Medusa mozaiği ile kaplı 4 işlevli odeionu (müzik evi), Geç Roma hamamı, agoraları, ana caddesi, 9 bin kişilik devasa tiyatrosu, kışlık tiyatrosu ve yer altı oda mezarları ile 2016 yılında UNESCO Dünya Mirası geçici listesine girmiştir.

Stadyum - Kibyra’ya girdiğinizde sol tarafta, 200 metre pist uzunluğu ve 12 bin kişilik kapasitesiyle en ihtişamlı beş stadyumdan birisi olarak kabul gören Kibyra Stadyumu sizi karşılamakta. Stadyum ilk yıllarda sportif amaçlarla kullanılsa da zaman geçtikçe gladyatör savaşları yapılmaya başlanmış.

Tiyatro - 9.000 kişilik Kibyra antik tiyatrosu oturma kısımlarının oldukça dik formda olması sahneye olan hâkimiyeti artırmakta.

Tiyatrodaki oturma yerleri, günümüzde güneydeki süslü kapısı tamamen sağlam durumda.

Dünyanın En Büyük Odeonu - Antik çağlarda müzik ve konserlerin düzenlendiği salonu ifade eden Odeon'un dünyada bilinen ölçüleriyle en büyüğü Kibyra’da.


Yaklaşık 3 bin 500 kişilik kapasitesiyle dünya çapında ün sahibi bir amfitiyatro. Yalnızca konserler için değil, meclis ve yargı toplantıları için de kullanılmış üstü tahta bir çatı ile kaplıymış.

Odeon Medusa Mozaiği - Kibyra Odeonu’nun ortasını süsleyen ve MS 1. yüzyılın ilk evrelerine dayanan, mitolojide "Gözlerine bakan kötü niyetli kişileri taşa çevirdiğine" inanılan "yılan saçlı, keskin dişli, dişi canavar" olarak bilinen Medusa'yı tasvir eden "Opus Sectile" tekniği ile renkli mermerlerden inşa edilen mozaiğin dünyada benzeri bulunmuyor. Opus sectile, antik Roma döneminde popüler olan, desenler oluşturmak için farklı malzemelerin (taş, mermer, deniz kabuğu vb.) kesilerek duvarlara veya zeminlere yerleştirildiği bir mozaik tekniği.

Hamam - Kibyra'nın en az 1800 yıllık bir geçmişi olduğu düşünülen hamamı, Roma döneminde inşa edilmiş. 2.600 metrekaresi ana yapıyı oluşturan hamamın toplam büyüklüğü yaklaşık 5.400 metrekare.

Hamam, kentteki stadyum ve odeondan sonra en büyük üçüncü yapı olarak gösteriliyor. Isıtma sistemi alttan mermerlerin ısıtılması şeklinde tasarlanan hamamın kapladığı alan bakımından Anadolu’nun en büyük hamamlarından biri.

Geç Antikçağ / Erken Hıristiyanlık Döneminde inşa edilmiş olan Bazilikal planlı kilise Kibyra'nın önemli yapılarından. 4'üncü yüzyıldan itibaren kilise, kentte kilise toplantıları için kullanılmış bir bina, binayla ile ilgili yapılan kazılar bize şimdiye denk en azından MS 4'üncü yüzyıldan itibaren inşa edilip kullanılmaya başlandığını gösteriyor.

Güney odalarında, daha çok burada görev yapmış din adamlarının, rahiplerin dini tören için hazırlandıkları tahmin ediliyor. Burada görev yapmış rahiplerinin mezarları da bulunuyor. Yapılandırma ve restorasyon çalışmaları halen devam etmekte...
Ulaşım - Antalya üzerinden Çavdır-Denizli yol güzergahını takip ederek Gölhisar'a gelerek buradan da Kibyra antik kentine rahatça ulaşabilirsiniz. Ankara tarafından ise Afyonkarahisar-Burdur karayolundan Gölhisar-Fethiye istikametini takip ederek Gölhisar’a ulaşmak mümkün. İzmir- Aydın- Denizli güzergahından ise Acıpayam-Gölhisar hattını takip ederek Kibyra Antik Kenti'ne varabilirsiniz.
Fazlasıyla görmeye, yaşamaya değer bir antik kentimiz...

Antik kent keşfi sonrası Burdur Gölhisar merkeze iniyoruz ve karnımız acıkıyor. Tam o sırada merkezde ''Serttaş Kavurma Salonu'' ile karşılaşıyoruz. Hemen girip siparişlerimizi veriyoruz; olağanüstü bir lezzet !....Burdur'da 7 saniyede pişmesiyle bilinen meşhur "Gölhisar saç kavurması" coğrafi işaret tescil belgesi de almış; yolunuz düşerse mutlaka tadına bakın...
Kibyra Antik Kenti ile ilgili YouTube videomuzu aşağıdaki bağlantıdan izleyebilirsiniz :
コメント