top of page

CACABEY MEDRESESİ - KIRŞEHİR

Güncelleme tarihi: 28 Kas

Kasım 2025 tarihlerinde Polatlı-Haymana sonrası durağımız Kırşehir oldu. Kırşehir Anadolu Türk kültür tarihi bakımından en ön plana çıkan kentlerimizden biri.


ree

Hititler döneminde Kırşehir havzasına “Ahiyuva-Ahhiyawa” ülkesi denilmekte idi. Ahi Evran'ın Kırşehir'de Ahilik kurum ve geleneğini kurması ile bu kentimizin yaklaşık 4.000 yıl önceki adı arasındaki benzerliğin rastlantısal olmadığını düşünüyoruz.


Kırşehir tarihte yeniden canlanışını Anadolu Selçuklularına borçlu. Özellikle 11. Yüzyıldan sonra Kırşehir’in bilim ve güzel sanatlar dalında büyük bir ağırlığı olduğu gözlenir. Selçuklular döneminde Kırşehir’in adı Gülşehir olarak geçer. 1243 yılında yapılan Kösedağ Savaşı’ndan sonra Moğollar tamamıyla Anadolu’ya hakim olurlar. Bu dönemde Kırşehir’e vali olarak atanan Cacaoğlu Nureddin Moğallara karşı barışçı bir siyaset güderek Kırşehir’i bayındır bir duruma getirir. Bu dönemde Kırşehir Türk Kültür Merkezlerinin en önemlilerinden biri haline gelir, Aşık Paşa, Caca Bey, Ahi Evran, Süleyman Türkmani, Ahmedi Gülşehri, Hace Bektaş Veli gibi Türk şair, düşünür ve mutasavvıfları yetiştirir. Taptuk Emre ve Yunus Emre’ninde Kırşehir ve çevresinde yaşadığı göz önüne alınırsa bu gönül erenlerinin (Horasan Erenleri okulu öğrencilerinin) Moğol istilasına karşı koyarak Türklüğün Anadolu da parlamasını sağladıklarını görmekteyiz.


Cacabey (ya da Nureddin Cibril bin Cacabey), 13. yüzyılda Kırşehir’in en önemli devlet adamı ve bilim hamilerinden biriydi. Hem bir Selçuklu emiri hem de bilim ve eğitim destekçisi olarak tanınır.


ree

 Cacabey Kimdir?


  • Tam adı: Nûreddin Cibrîl bin Caca

  • Yaşadığı dönem: 13. yüzyıl (yaklaşık 1240–1301)

  • Görevi: Anadolu Selçuklu Devleti’nde Kırşehir Emiri (valisi)

  • Bağlı olduğu sultan: III. Gıyaseddin Keyhüsrev (1277–1284) döneminde görev yaptı.


 Cacabey’in Önemi


Cacabey, yalnızca bir yönetici değil, aynı zamanda bilim ve eğitim aşığı bir kişiydi.

Kırşehir’de astronomi, matematik ve din ilimleri öğretimi için bir medrese (o dönemin üniversitesini) kurdu.

Bu medrese zamanla rasathane (gözlemevi) gibi de kullanıldı!


 Cacabey Medresesi


  • Yapılış tarihi: 1272

  • Yer: Kırşehir şehir merkezi

  • Mimari üslup: Anadolu Selçuklu mimarisi

  • Yaptıran: Emir Nureddin Cibril bin Caca (Cacabey)


Özellikleri


  • Taç kapısı, süslemeleri ve geometrik taş işçiliğiyle dikkat çeker.

  • Ortasında bir kuyu vardır — bu kuyunun, gökyüzü gözlemlerinde kullanıldığı düşünülür.

  • Duvarlarında ve mihrabında astronomik semboller bulunduğu için, burası “dünyanın ilk rasathanelerinden biri” olarak da anılır.

  • Günümüzde Cacabey Camii olarak kullanılmaktadır.


 Cacabey’in Ölümü ve Türbesi


  • Cacabey, 1301 civarında öldü.

  • Cacabey Medresesi’nin avlusunda defnedilmiştir.

  • Türbesi bugün de medresenin içinde görülebilir.


 Tarihî Önemi


Cacabey;


  • Bilime önem veren Selçuklu emirlerindendir.

  • Kırşehir’i 13. yüzyılda bir kültür ve ilim merkezi haline getirmiştir.

  • Aynı dönemde Kırşehir’de Ahi Evran, Âşık Paşa, Süleyman Türkmani, Ahmed Gülşehrî, Hace Bektaşı Veli, Yunus Emre gibi büyük isimler yaşamıştır — hepsi onun kurduğu bilim ortamında yeşermiştir.


Şimdi bu gökbilim rasathane ve üniversitesinin çağının çok ötesindeki ilginç bilimsel özelliklerine kısaca bakalım.


ree

ree

Rasathanenin kubbesel yapısı bir aydınlık açıklığı olarak inşa edilmiştir. Buna ''Aydınlık Feneri'' de denilmekte.


ree

Medresenin tam ortasında bir kuyu-havuz bulunmakta. Aydınlık Açıklığından kuyu şeklindeki bu havuza akseden küreler ve yıldızlar üniversitede incelenirdi. Böylece yurdun çeşitli yerlerinden gelen öğrenciler burada astronomi - gökbilim araştırmaları yaparlardı. Medresenin içinde bulunan dersanelikler içeriye eğilerek girilmesi, çıkılması için oldukça alçak yaplımıştı; bunun nedeni evrensel bilim ve ilime saygı gösterilmesi gerekliliği olarak görülürdü.


Bu bakımdan buraya ''DÜNYANIN İLK ASTRONOMİ YÜKSEK OKULU'' da diyebiliriz; Türk-İslâm kültür ve uygarlığının en olağanüstü mimari özelliklerini yansıtan Cacabey Medresesi, Selçuklular döneminde dinî ilimler yanında pozitif-müspet bilimlerin de öğretildiği bir üniversite olarak kullanılmış; gökyüzünün, güneşin, ayın, yıldızların hareketlerini inceleyen bir gözlemevi olarak yıllar boyu ayakta kalarak günümüze ulaşmış.


ree

Bu açıdan bakıldığında güneş sistemi ve takım yıldız hareketlerini Nicolaus Copernicus'tan 250 yıl kadar önce inceleyip ortaya koymuş bir bilim merkezinden söz etmekteyiz.



ree

MİNARE, GÖZLEM KULESİ OLARAK KULLANILMIŞ; Selçuklu devrinde yapılan medresenin taş işlemeli, tuğla örgülü, mozaik çinilerle süslü bir de kulesi vardır. Bugün, minare olarak kullanılmakta olan medrese kulesi: "gözlem kulesi" hizmeti görmüş, daha sonra minâreye dönüştürülmüştür. Minâreye çevrilmeden evvelki rasat kulesinin üzeri küp şeklinde bir kubbe ile kapalı idi. Rasat kulesi minarenin ışıl ışıl mavi firuze çinileri sebebiyle, halk, medreseye "Cıncıklı Cami" adını vermiştir.


ree

MODERN FÜZELERE BENZEYEN SÜTUNLAR; Bugün cami olarak kullanılan medresenin dış köşelerine yerleştirilmiş kıvrımlı köşe sütunları ilgi çekicidir. Binanın batı, kuzeydoğu ve kuzeybatı köşelerinde, duvara bitişik, alt tarafları değişik işlemeli füze biçiminde birer tane olmak üzere üst kısmı konik külahlı üç tane sütun-kule vardır.


ree

Bu kuleler zamanımızda kullanılmakta olan ve arkalarından duman ve ateş saçan modern füzelere benzemekte; günümüzden 800 sene önceki Selçuklu Türklerinin mimari eserinde ortaya çıkan bu tasarımlar gerçekten de günümüz uydu teknolojileri ve savaşlarında kullanılan füzelerin maketini andırıyor.


ree

Bu kule-sütun düzenlemesinin Anadolu Türk Sanatında başka bir örneği bulunmuyor. Belki de dünyada bir örneği daha yok.


ree

Füze görünümündeki sütunların alt bölümlerinde füzelerin ateşlenme sırasında çıkartttıklarına benzer duman görünümlü oymalar her üç (roket) sütunda da farklı bir şekilde betimlenmiş...


ree

10. GEZENİ YAKLAŞIK 1000 YIL ÖNCE KEŞFETMİŞLERDİ; Amerikalı bilim insanlarının 2003 yılında yerini saptayıp 2005 yılında dünyaya duyurduğu güneş sisteminin 10.gezegenin izleri Kırşehir'deki medresenin sütunlarında gizli. 1272 yılında yapılan Cacabey Medresesi'nin sütunlarında yer alan 10.gezenin simgesi aslında Selçuklu Türklerinin gök bilimde ne kadar ileri olduğunu gösteriyor.


ree

Evrendeki küresel düzeni ve Güneş sistemini gösteren bu sistem gezegenlerin güneş etrafındaki dönüşüne benzer bir şekilde yer küre hareketleriyle yön değiştirmekteydi.


ree

ree

Cacabey Medresesinin bir başka önemli sırrı ise giriş bölümündeki taç kapı üzerinde bulunan eksen eğikliği ve ekvator çizgisi işlemeleridir. Ayrıca giriş sütunları üzerinde Güneş ve Ayı simgeleyen küre biçimli bezemeler bulunmaktadır. Bu simgeler kadim Türk Gök Tanrı inancının, göğün kutsallığının ve Kün-Ay (Güneş-Ay) döngülerine verilen önemin ve kutsallığın bir dışa vurumu olarak ortaya çıkmaktadır.


Medresenin dış cephelerinde yeralan taç kapı taş işçiliği ve geometrik süslemeler.
Medresenin dış cephelerinde yeralan taç kapı taş işçiliği ve geometrik süslemeler.


ree

Kadim Türk kültürünün İslam öncesi Gök Tanrı inanç sisteminde bulunan tinin (ruhun) ölmezliğini simgeleyen ''And Kadehleri'' mederese duvarlarını süslemekte...


Taç kapı üzerindeki beş köşeli yıldız figürü ve küre.
Taç kapı üzerindeki beş köşeli yıldız figürü ve küre.



Medrese girişinde solda merdiven ile inilen bölümde bulunan Cacabey Türbesi.
Medrese girişinde solda merdiven ile inilen bölümde bulunan Cacabey Türbesi.

Cacabey Medresesi, Gözlemevi ve Üniversitesi ile ilgili YouTube videolarımızı aşağıdaki bağlantılardan izleyebilirsiniz. Bu videolarda bize bilgileriyle yardımcı olan Sayın Hikmet Yılmaz beye teşekkür ederiz.


https://www.youtube.com/watch?v=hvrkZXE0hMI - Cacabey Medresesi-Rasathanesi-Üniversitesi, Kırşehir - Dış bölüm.

https://www.youtube.com/watch?v=zpA4h30NSWQ - Cacabey Medresesi, Rasathanesi, Üniversitesi, Kırşehir- İç bölüm.


Aşağıdaki tanıtım afişlerini Ahilik Müzesinde görüyoruz. Oysa ki bu tanıtımları Cacabey Medresesi önüne ve internete de düzenli bir şekilde koymak gerekir diye öneriyoruz. Ayrıca bu tanıtımlarda ''Turkey'' yerine ''Türkiye'' diye vurgulamayı ve yazıp söylemeyi bir alışkanlık haline getirmeliyiz.


ree

ree

Yorumlar


Yazar Hakkında
WhatsApp Image 2022-11-17 at 2.45.19 PM.jpeg

Muzaffer Haluk Hızlıalp 30.11.1962 yılında İstanbul’da doğmuştur. İlk öğrenimini Erenköy ve Yıldız İlkokullarında, orta ve lise öğrenimini Fransız Saint-Benoit Erkek Lisesi’nde, Üniversite eğitimini İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde, lisans-üstü eğitimini ise İngiltere King’s College’ da tamamlamıştır.

#GunesInsan

Yeni bir çalışma yayınladığımda güncelleme almak için bloguma abone olun.

Teşekkur ederim!

rm442-01-04-g-mockup.png

Bana Ulaşın

© 2022 by Haluk Hizlialp. Created by Badesim Kubak.

bottom of page