top of page

KIBRIS-ALAŞYA

Güncelleme tarihi: 6 gün önce

Kıbrıs Adası'nın gerçek adı ALAŞ-ALASHİYA-ALAŞYA

ree

Bu ad, Kazak, Kırgız, Tatar Türkçelerinde ''ülke, ulus'' anlamına gelir; ''alaş'' ve ''ulus'' sözcükleri arasındaki ses ve anlam benzerliği dikkat çekicidir.


''Alaş'' Teleutlarda, büyücünün tılsımlı sözüdür.

ree

Kısaca Teleutlar'ı tanıyalım; diğer adları Telennet, Tadar, Kici.

Nüfusları: 2.500

Dili: Teleüt Türk lehçesi

İnancı: Şamanizm

Akraba halkları: Altaylar, Telengitler, Hakaslar, Şorlar, Kırgızlar, Sibirya Tatarları.

Rusya Federasyonunun Kemerovsk bölgesinde yaşarlar.

ree

Orta Asya Türk tarihinde bir Alaş Han vardır. Alaş Han, Kazak mitolojisinde efsanevi bir hükümdardır ve Kazakların atası olarak kabul edilir. Oğuz Kağan'ın Kazak Türklerindeki karşılığıdır. Aynı zamanda Alaş boyunun kurucusu olarak bilinir.

ree

Kazakistan'da bulunan Alaş Han Kümbeti-Kurganı bu önemli figürün anısını yaşatan tarihi bir yapıdır; Alaş Han Kümbeti veya Alaşa Han Türbesi — Kazakistan'da Ulıtav (Uludağ) ilçesi bozkırında bulunur. Çokan Velihanov (1835-1865) gibi önemli Türk bilginleri de Alaş Han'ın Türkistan kültürü içindeki önemine dikkat çekmiştir. Alaş Han, Kazak bozkırındaki göçer boyları birleştirmeye çalışan ve ulus/alaş birliği kuran efsanevi bir kişiliktir.


6-12. yüzyıllar arasında ALTI ALAŞ devletini kurmuştur; Bunun öteki adı; DEŞTİ-KIPÇAK’tır: bkz. https://www.gunesinsan.com/post/kipçak-türkleri̇


Kazaklar 1917 bolşevik devrimi sonrası ALAŞ ORDA devletini kurmuşlar Sovyetler 1919’da bu devleti zorla dağıtmıştır. (Hasan Oraltay, ALAŞ, Türkistan Türklerinin Milli İstiklal parolası Türkeli y. 1973)


Kıbrıs’ın ilk adı ALAŞ’YA, ALAŞ ülkesi demektir; Bu adı, ”1956 Gallimard baskılı, İncil Cilt I’in, Ancien Testament'' (Ahd-i atık) 31’nci sayfada okuruz.


Kıbrıs’a, ALAŞYA adını verenler, adaya MÖ1400’de yani günümüzden yaklaşık 3.500 yıl önce ayak basmışlardır. (H. Oraltay).


Yunan tarihçileri adanın tarihi sahipleri olduklarını iddia etmek için, Yunan öncesinde adaya ilk ayak basanların MÖ 56 tarihinde MİNOEN’ler olduğunu hasıraltı ederler (G.Ville, Petit Larousse 1996). ''Yunan öncesi'' ifadesi ise yanlış-maksatlı bir tanımlamadır. O devirde ''yunan'' diye bir unsur yoktur. Batılı siyasi tarihçiler ve takipçileri Anadolu İyonya uygarlığı ve dilini ''yunan'' diye tanıtıp propagandasını yapmakta sakınca görmemişlerdir.


Tarihte adaya ilk ayak basanlar, değerli araştırmacı (tarihçi) Haluk Tarcan'ın bilimsel araştırmalarına göre: MÖ 6000’de Neolitik Anadolu’dan gelenlerdir. (Kaynak: Pierre Demargne, Naissance de l’Art Grec,Gallimard, 1964 Paris).


P. Demargne şöyle devam eder: ''Kıbrıs, kökenini, Orta Asya’dan (yani Türkistan’dan) alan Anadolu Kültürü'nün devamı olduğunu gösterir.''


Araştırmacı Haluk Berkmen Paris’ten gönderdiği mektupta Ernst Doblhoffer’in ''Voices in Stone'' adlı kitabın 231. sayfasında:

Kıbrıs Hece Yazısı - Eteo Cypriot (MÖ 1100-MÖ 395); Orhun yazı sistemi ses değerleri ile okunabilmiştir.
Kıbrıs Hece Yazısı - Eteo Cypriot (MÖ 1100-MÖ 395); Orhun yazı sistemi ses değerleri ile okunabilmiştir.

“Kıbrıs dilinin ne Yunanca, ne Semitik ve ne de Mısırca olduğu (yani olmadığı) anlaşılmıştır'' diye yazar… Kıbrıs abc'sinin Yunanca olduğu iddiasına rağmen, bu abc ile hiç bir Yunanca metin çözülememiştir. Burada tekrar belirtmek gerekir ki ''Yunanca'' denilen metinler aslında Anadolu İyonya dilidir. MÖ 4. Yüzyıldan itibaren Mora yarımadasındaki kavimlerin dili haline gelmiştir. Uygarlık ve dil Anadolu'dan Avrupa'ya gitmiştir.

ree

Kıbrıs Hece Yazısı araştırmacı ve dilbilimci rahmetli Sayın Mehmet Turgay Kürüm (kut içinde olsun) tarafından Orhun Yazıtlarında bulunan ve Kıbrıs Hece yazısı simgeleriyle benzeşen aşağıdaki tamgaların ses-hece değerleri temel alınıp anlam bütünlüğü oluşturacak şekilde okunmuştur. Kıbrıs hece yazısı Orhun yazısından yaklaşık 1800 yıl önce yani günümüzden yaklaşık 3.500 yıl önce kullanılmıştır.

ree

Ayni kitabın 236’ncı sahifesinde verilen Kıbrıs abc'sinde harf zannedilen şekiller, simgesel anlamlar da içeren damgadırlar (tamga), ve bunlardan 25’i doğrudan Ön-Türkçedir. ''Ön-Türkçe'' terimi Orhun Yazıtları (MS 7.Yüzyıl) öncesi Avrasya ve Anadolu coğrafyalarında görülen ancak yeteri ölçüde araştırılmadığı ya da taraflı bakışla yorumlanmak istendiği için ''grek-yunan'', ''proto-grek'' diye adlandırılmış simgesel-tamgalardan oluşan bir arkaik simge-hece yazı biçimidir. Gelişip, yayılıp etkileşerek bir çok dile köken-kaynak olmuştur. (bkz. https://www.gunesinsan.com/post/türk-ve-futhark-abc-leri)


Buraya kadar verdiğimiz bilgiler Kıbrıs’ın köken kültürünün Anadolu-Türk olduğunu ispatlamaktadır. Yani Kıbrıs Osmanlı'nın 1571 yılında feth etmesiyle Türk olmamıştır; çok daha öncelerinden Türk'tür...İş bununla da kalmıyor:


Yunanlılar, Batı destekli güçlü bir propaganda ile Afrodit’in Yunan Mitolojisine ait olduğuna tüm dünyayı inandırmışlar ve 17. yüzyıldan itibaren kendine köken arayan Batı, kökenini sözde ''Yunan'' (aslı Anadolu İyonyası ve Milet felsefe ve bilim devrimi) kültüründe bulduğu (siyasi olarak bulmak istediği) için Afrodit’in Yunanlı olduğunu, göz göre göre kabul etmiş ve Akademi'sine ezberletmiştir. Günümüzde de bunun etkileri devam etmektedir.


İşin tarihi-bilimsel yönü şudur: Aşk tanrıçası, Afrodit değil, KIBRISLI AMATHİOS’tur .


Amathus veya Amathous, MÖ 2000'ler ve daha öncelerinden MÖ 300'e kadar Kıbrıs'ın antik bir kenti ve antik kraliyet kentlerinden biriydi. Antik çağda Amathus halkının yerli , büyük olasılıkla Eteokyprialı olarak adlandırılan "Anadolu-Pelasgian" olduğu söylenirdi. Kentte daha sonraları Girit-Minoa, Anadolu Karya-İyonya, Fenike ve Mısır etkileri de görülmektedir. Amathus, Türkiye Ege-Akdeniz kıyılarındaki benzerleri gibi Ana Tanrıça'ya adanmış bir kentti ve kentte kült tapınağı ve ormanı bulunmaktaydı.


Alaşya (Kıbrıs) Amathus'luların Yunanca olmayan dilleri Tunç çağı çöküşünden kurtulan ve MÖ 4. yüzyıla kadar kullanılmaya devam eden tek dil olan Kıbrıs hece yazıtlarındaki Eteokypria yazıtlarıyla akademide ve sahada da doğrulanmaktadır.


Bu adın (Amathios) Hint-Avrupa dili olduğu iddia edilen Eski Yunanca ile anlamı çözülememektedir… Her ne kadar çok sayıda yakıştırmalar ileri sürülüyorsa da;


Ortada AMA+ATA (İTİ)+OS vardır. İki/üç harften oluşan ilk hece, SEVGİ demektir. Latince ve İtalyancada AMARE; sevmek, AMORE aşk kelimelerinin kökünü oluşturur; Etrüskler tarafından İtalya Roma uygarlığına götürülmüştür.


ATA'nın anlamını söylemeye gerek yok… Mezopotamya (Sümer-Elam) ve Arkaik Anadolu dillerinde (Pelasg-Karya-İyonya-Lidya-Likya-Etrüsk-İskit-Hatti-Hitit-Luwi-Hurri-Urartu) ata-iti-ati-izi-isi-iri-ari-idi-ama-ene-apa-aba gibi ek ya da kökler ''Tanrı-Ana Tanrıça-Sahip'' belirteçleri olarak kullanılmıştır (bkz .Selahi Diker - Anadolu'da 10.000 Yıl-Türk Dilinin 5000 Yılı)


''Os'' ise bir kelime sonu eki olup kelimeye yüceltme, yücelik anlamı katmak için kullanılmıştır. (Bugün Eski Yunanca denen Anadolu İyon dili etkisi ile eklenmiştir.)


Böylece ortaya, Yüce Sevgi (Aşk) Atası ya da Yüce Sevgi (Aşk) Anası (Tanrıçası) çıkar…


Amerikalı dilbilimci Prof. Emma Adelaide Hahn (1893-1967) tarafından belirtilen aşağıdaki ifadeler bu makalede verdiğimiz bilgileri doğrular niteliktedir:


''Hayret edilecek sayıdaki 'Yunanca' kelimeler Hint-Avrupa etimolojisine sahip değildir. Örneğin kral (sanskrit. rajan, latin. rex) kelimesi yerine yunanca anax, basileus ve tyrannos gibi Hint-Avrupa kökenli olmayan kelimeler kullanılmıştır. Korinthos, labyrinthos, asaminthos (banyo teknesi) gibi bir çok yer adları ve kültüre ilişkin terimler şüphesiz ki yunan öncesi bir Ege-Anadolu dilinden (Anadolu-Ege-Pelasg) alınmışlardı.''


Prof. Norman Oliver Brown (1913-2002) da bunu destekler; (Norman O. Brown, University of California, Santa Cruz'da Edebiyat Profesörü ve aynı zamanda klasik diller profesörü ve sosyal bir eleştirmen olarak tanınan bir filozoftu) :


''Yunan dilinde mevcut kelimelerin en az %40 gibi bir miktarı Hint-Avrupa kökenli değildir.''


Demek ki, büyük Fransız araştırmacı Pierre Demargne ve eski Lefkoşa Müze müdürü Porphirios Dikaios’un Kıbrıs-Alaşya ile Yunan-Anadolu İyonya dil ve kültürlerinin kaynağı için Anadolu-Sibirya-Kuzey Karadeniz-Mezopotamya ve Orta Asya’nın bibirleri ile etkileşen kökenlerinden söz etmesi doğrudur.


Kaynaklar

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3876207 - Rusya İmparatorluğu’nun Türkistan Siyasetinin Bilimsel Arka Planı: Pyotr Petroviç Semyonov’un Keşif Gezileri.

Hasan Oraltay, ALAŞ, Türkistan Türklerinin Milli İstiklal parolası Türkeli y. 1973.

Urartu – İskit Konfederasyonu. Kazım Mirşan.

Tarihin Başladığı  Ön-Türk Uygarlığı, Resmi Tarihin Çöküşü, Haluk Tarcan, Ön-Türk Uygarlığı Araştırmaları Merkezi, Töre Yayın Grubu, syf. 277)

Pierre Demargne, Naissance de l’Art Grec, Gallimard, 1964 Paris.

Ernst Doblhoffer - Voices in Stone.

Prof.Dr. Fahri Işık - Uygarlık Anadolu'dan Doğdu.

Porphyrios Dikaios - A Guide to Cyprus Museum.

Selahi Diker - Anadolu'da 10.000 Yıl-Türk Dilinin 5000 Yılı.


Yorumlar


Yazar Hakkında
WhatsApp Image 2022-11-17 at 2.45.19 PM.jpeg

Muzaffer Haluk Hızlıalp 30.11.1962 yılında İstanbul’da doğmuştur. İlk öğrenimini Erenköy ve Yıldız İlkokullarında, orta ve lise öğrenimini Fransız Saint-Benoit Erkek Lisesi’nde, Üniversite eğitimini İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde, lisans-üstü eğitimini ise İngiltere King’s College’ da tamamlamıştır.

#GunesInsan

Yeni bir çalışma yayınladığımda güncelleme almak için bloguma abone olun.

Teşekkur ederim!

rm442-01-04-g-mockup.png

Bana Ulaşın

© 2022 by Haluk Hizlialp. Created by Badesim Kubak.

bottom of page