top of page

ULUĞ BEY

Güncelleme tarihi: 1 Mar

''Bilimin hâkim olduğu bir ülkede, bilimle uğraşan bir kişi olmayı, hükümdarlığa tercih ederim.”

Uluğ Bey (1394-1449)



15. Yüzyılın büyük astronomi bilgini Uluğ Bey (1394-1449), Timur’un torunu, Şahruh Mirza’nın oğlu. Asıl ismi Muhammed Taragay. 1413’te Babasının yerine Timur İmparatorluğu'nun Türkistan ve Maveraünnehir bölgesi emirliğine geldi. Fakat kendini idarecilikten çok bilime verdi ve bilime hizmet eden âlim hükümdarlardan oldu.


Uluğ Bey, dönemi için önemli çalışmalara imza atmış bir astronom ve matematikçidir. Yaptığı çalışmalar, Galile tarafından teleskobun icadına (1609) kadar geçen süre içinde tüm dünya bilim insanlarınca başvuru kaynağı olarak kullanılmıştır.


Uluğ Bey’in Zici, (Zic-i Uluğ Bey), yani ''Astronomi Cetvelleri'' Türkçe basımıyla birçok kez yayınlandı ve günümüzde de çeşitli yayınevleri tarafından yayınlanmaya devam ediliyor.


Kırk yıla yakın hükümdarlık döneminde, matematik ve astronomi bilmine büyük hizmetlerde bulundu. Sarayını bir akademiye çevirdi. Devrin, 60-70 civarındaki ünlü bilginini burada topladı ve bilimsel çalışmalar yaptırdı. Zamanında Semerkand¸önemli bir bilim, kültür ve sanat merkezi konumuna yükseldi.



Uluğ Bey’in en büyük eseri, Semerkand Medresesi inşasından kısa bir süre sonra Semerkand’ ta yaptırdığı büyük rasathanedir. Uluğ Bey Rasathanesi de denilen bu rasathane, Semerkand Medresesi’nde yapılan matematik ve astronomi çalışmalarını pratiğe uygulamak, sonuçlarını hazırlanacak bir eserle bilim dünyasına sunmak amacıyla yapılmıştı.


Rasathanenin gözlemlerine dayanan Uluğ Bey’in (1394-1449) bir zeyc-zic (yıldızların yerlerini ve dolaşımlarını göstermek için düzenlenmiş cetvel) eseri olan “Zeyci Kürkanî” veya “Zeyci Sultanî” 1437’de yazma halinde kopyaları yapılıp yayımlanmıştır. Uluğ Bey’in öldürülmesinden sonra (1449) Semerkand ‘tan kaçmaya zorlanan Ali Kuşçu bu eserin bir yazma kopyasını yanında Tebriz’e kaçırmıştır. Uluğ Bey tarafından eğitilen ve dönemin önemli astromom, matematikçi ve dil bilimcilerinden olan Ali Kuşçu Akkoyunlu Devleti hükümdarı Uzun Hasan’ın sözcülüğünü yaptıktan sonra II. Mehmed’in davetiyle İstanbul’a gelmiştir. Osmanlı-Akkoyunlu sınırında II. Mehmed’in emriyle büyük bir törenle karşılanan Ali Kuşçu, Ayasofya Medresesi’ne müderris olmuş ve 1474’te İstanbul’da ölmüştür.


Türk-Fars dilleri ile yazılmış olan eserin sonradan İslam dünyasının ilim dili olan Arapça ‘ya, çevrisi yapılmıştır. Bu eserin yazma kopyaları İstanbul’dan Avrupa ülkelerine geçmiştir.


1643’de Oxford Üniversitesi astronomi profesörü olan John Greaves bu eserin Farsça ve Arapça yazma kopyalarını kullanarak Latince ‘ye çevirisini yapmıştır; ama bu çeviri yazma olarak kalmış ve bastırılmamıştır. 1655’te Oxford Üniversitesi Bodleian Kütüphanesi müdürü olan Thomas Hyde kütüphanede bulunan dört yazma kopyadan bir İngilizce çeviri yapmış ve yayımlamıştır. Avrupa dillerinin birçoğuna da çevrilmiştir. 


1839 yılında cetvelleri Fransızca tercümeleriyle birlikte, asıl eser de 1846 yılında aynen basılmıştır. Teleskop icat edilmeden önce, Galile (1564-1642) ve Kopernik (1473-1543) ile birlikte, astronomi biliminin babası olarak kabul edilen Uluğ Beyin adı Ay’ da keşfedilen ilk kraterlere verilmiştir. Yeryüzünün Güneş etrafında dönüşünü yani 1 yılı 58 saniyelik çok küçük bir farkla, günümüz ölçümlerine en yakın şekliyle hesaplamıştır.


Semerkand Rasatanesi Uluğ Bey’in en önemli eseri. “Gök biliminde ilerlemeyen milletler, büyük millet olamaz.” tespiti, onun rasathaneyi ve buradaki çalışmaları ne denli önemsediğinin delillerinden. O dönemde Doğu’da ve Batı’da bu mükemmellikte bir rasathane bulunmuyordu. Uluğ Bey’in adını insanlığa duyuran ve bilim tarihine geçmesini sağlayan, bu rasathanedeki çalışmalarıdır.


Yıldızların yüksekliklerini bulmada kullanılan, 40.2 metre çapa, 63 metre uzunluğa sahip “Rub-ı Daire” (Duvar Kadranı), Ayasofya Camii’nin kubbesi büyüklüğündeydi. O zamana kadar astronomide bu büyüklükte bir alet meydana getirilememiştir. Bu alet, dürbün/teleskop icat edilinceye kadar gezegen ve yıldızların uzaklığı, namaz vakitleri, kıble bulunması gibi çeşitli gözlem işlemlerinde kullanılmıştır.


Rasathanede yapılan gözlem ve hesaplamalar, günümüz astronomi değerlerine oldukça yakındır. Uluğ Bey, bir yılın uzunluğunu 365 gün 6 saat 10 dakika 8 saniye olarak belirlemiştir. Modern ölçümlere göre de 365 gün 6 saat 9 dakika 9.6 saniyedir; aradaki fark 1 dakikadan azdır.


Uluğ Bey; Kadızâde Rûmî, Gıyaseddîn Cemşid el-Kâşi, Âli Kuşçu ve öteki astronomların işbirliğiyle¸ yıldızların gökyüzündeki konumlarını ve hareketlerini bildiren katalog/cetvel mahiyetindeki Zic-i Gürganî’yi (Zic-i Uluğ Bey) tam 12 yılda hazırladı. Eseri 1437’de bitirmekle birlikte, eksiklerini giderip her şeyiyle tamamlaması 1449’u buldu. Kendisinin ve inşa ettiği rasathanenin, en önemli bilimsel eseri budur. Devrin en önemli astronomi kitabı olduğu gibi, tüm zamanların da astronomi şaheserlerindendir. Uluğ Bey’i astronomi biliminin zirvesine çıkarmış ve dünya bilim tarihinin en büyük astronomlarından yapmıştır.


Rus doğu bilimci Wilhelm Barthold’un, eserin bilimsel değeri hakkında vardığı hüküm oldukça çarpıcıdır: “Orta zamandaki astronominin en son sözü ve bilimin teleskop icat edilinceye kadar erişmiş olduğu en son derecesidir.”


Eserde, gökyüzünün güneyinde kalan 48 takımyıldız konu edilmiş ve bunların içinde yer alan 1018 yıldızın koordinatları en doğru biçimde tespit edilmiştir. Eserin en önemli özelliği, sabit yıldızlar hakkında yeni gözlem kayıtları içermesidir.


Uluğ Bey’in hazırladığı yıldız kataloğu, günümüzde de astronomi tarihi çalışmaları için büyük önem arz ediyor. Kataloğun 1917 yılında basılmış ingilizce versiyonunu bu linkten PDF formatında indirebilirsiniz.


Eser dört bölümden meydana geliyor: Birinci bölümde¸ farklı toplumlar tarafından kullanılan değişik takvim/kronolojik sistemler ele alınıyor. İkinci bölümde¸interpolasyon tabloları; sinüs ve kosinüslerin tayini; gölgenin trigonometrik çizgi olarak düşünülmesi; ekliptiğin çeşitli noktalarının eğikliği; bir gök cisminin ekvatora uzaklığı; yeryüzündeki bir yerin enlem ve boylamının tayini; iki yıldızın veya gezegenlerin uzaklık tayini gibi uygulamalı astronomiye ait bilgi, gözlem ve hesaplamalara yer veriliyor. Üçüncü bölümde, evren sistemine göre¸ gök cisimlerinde görülen hareketler ve yerleri konu ediliyor. Güneş ve gezegenlerin hareket teorisi; gezegenler, güneş ve ayın, yer merkezine uzaklığının tayini; güneş ve ay tutulmaları inceleniyor. Dördüncü bölümde ise, astrolojiyle ilgili konulardan bahsediliyor.


Semerkant Rasathanesi; Takiyüddin Efendi’nin 1577’de İstanbul’da kurduğu ilk Osmanlı Rasathanesi (İslâm Dünyasının da 3. büyük rasathanesi) başta olmak üzere, 18. yüzyıl Hindistan’ında Jai Singh tarafından Delhi ve Jaipur gibi şehirlerde kurulan rasathaneler gibi, Tycho Brahe ve Kepler tarafından kurulan ilk Avrupa rasathanelerine de modellik etti.


Uluğ Bey ortaya koyduğu bilimsel çalışmalarla bugün bile bilim dünyasında adından söz ettirmekte. Batılı bilim çevreleri onu “15. Yüzyılın Astronomu” ünvanıyla onurlandırdı. Merkezi Amerika’da bulunan Uluslararası Astronomi Derneği (International Astronomical Union), ayın görünen yüzeyinin önemli bir bölgesine “Uluğ Bey Krateri” ismini vermiştir. Günümüzde Kandilli Rasathanesi hicrî ve kamerî aybaşlarının hesaplanmasında hâlâ Uluğ Bey Zici’nden faydalanmakta...


İTÜ Uzay Mühendisliği öğrencisi Okan Bayram anısına....Işıklar içinde ol kardeşim.




Kaynaklar

Uluğ Bey ve Semerkand’daki İlim Faaliyeti Hakkında Giyasüddin-i Kâşi’nin Mektubu¸ 2. Baskı¸ Ankara¸ 1985¸ Türk Tarih Kurumu Yayınları¸ s.77-78¸ 80-82¸ 88¸ 91¸ 124

 

66 görüntüleme2 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

2 Comments


harika bir çalışma daha teşekkürler.

Like
Replying to

🙏

Like
Yazar Hakkında
WhatsApp Image 2022-11-17 at 2.45.19 PM.jpeg

Muzaffer Haluk Hızlıalp 30.11.1962 yılında İstanbul’da doğmuştur. İlk öğrenimini Erenköy ve Yıldız İlkokullarında, orta ve lise öğrenimini Fransız Saint-Benoit Erkek Lisesi’nde, Üniversite eğitimini İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde, lisans-üstü eğitimini ise İngiltere King’s College’ da tamamlamıştır.

#GunesInsan

Yeni bir çalışma yayınladığımda güncelleme almak için bloguma abone olun.

Teşekkur ederim!

bottom of page