HEYBELİADA FELSEFE EVİ

Günlerden Pazartesi, ender sendromsuzlardan...Bazı işlerimin bitmesi için bekleyecek zamanım var. ''Hadi...'' dedim ''atla Büyükada-Heybeliada motoruna...ver elini Heybeli...''

Dolaşıyorum güzelim ada sokaklarında...bir de ne göriyim. Ahşap eski, viraneden hallice bir ev...

Ama ne ev !.....

Dış cephe değil binlerce yıllık felsefe taşı mübarek.... Eski püskü ahşap kaplamalardan harflere, harflerden cümlelere, cümlelerden satırlara ve mısralara binlerce yıldan bu yana İstanbul ve Anadolu'nun damıtılmış yaşama dair duygu ve bilgelik dolu mesajları....Önemli bir kısmı anonim, sahipsiz...Bir kısmı da ne yazık ki zamanla silinmiş...

Felsefe Okulu olması gereken ev viran halde...

Sizin için çözebildiğim kadarını aşağıda aktarmaya çalışıyım (elçiye zeval olmaz....parantez içi italikler benim su katmalarım....:)

Yemin ederim zamana :

İnsanlar hüsranda.

Ancak şunlar müstesna : İman edip makbul ve güzel işler yapanlar.

Bir de birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler...

Her ecel için yazılmış bir yazı vardır - RA'd 13/38

Her canlı ölümü tadacaktır - AL-İ İMRAN 3/185....ASR 103/1-3 (bu biraz Zincirlikuyu kıvamında olmuş...)

Balıktan başka her şey Suya kandı - Mevlana (vay vay vay.......)

Yaptığın iyilik daha sonra görevin haline gelir (cehennemin taşları....misali)

Biz ona şah damarından daha yakınız - KAF 50/16 (ne diyim....)

Her seçiş bir vazgeçiştir

İyi komşu akrabadan yakındır

Bir vapur geçer

Varna önünden

Uy Karadeniz'in

Gümüş telleri

Bir vapur geçer

Boğaz'a doğru

Nazım usulcacık

Okşar vapuru

Yanar elleri

(bilin bakalım kim yazmış bu özlem şiirini ?....sanırım biraz sufle var...:)

Üç şey gizlenemez; Duman Aşk Parasızlık

Beni bende demen

Bende değilim

Bir ben

Vardır bende

Benden içeri

Yunus Emre

Aşk elma şekerine benzer

Şekeri bitince sapı kalır (eyvah eyvah....)

Çatı büyüdükçe biriken kar artar - İran Halksözü

Şeytan ayrıntıda gizlidir

Her firavunun bir Musa'sı, her Don Kişot'un bir Sanço'su vardır

A Rh+ (bunu çözmem lazım, çözen olursa yazsın ltf.....:)

Ben ayna misali

Sen içimde sır

Ruhum varlığını

Seninle tanır

Bekir S. Erdoğan

Gölge doğuşunu ışığa borçludur

Bir şey biliyorum

Hiç bir şey bilmediğimdir

Sokrates

Komşu aç iken tok yatan bizden değildir

Bedava peynir sadece fare kapanında olur (çok gerçekçi....bedavacılar duysun...:)

Hiç bir şey bedava verilenden pahalı değildir - Japon Atasözü (ucuz etin yahnisi misali....:)

Doğa görülebilen düşüncedir (derin derin derin......)

Yalnızlık

Paylaşılmaz

Paylaşılsa

Yalnızlık

Olmaz

Özdemir Asaf

Dünyaya

Geldiğim anda

Yürüdüm

Aynı zamanda

İki kapılı

Bir handa

Gidiyorum

Gündüz gece

Aşık Veysel

Kalem aklın dilidir (bunu günümüze şöyle çevirebilir miyiz ?...: klavye aklın dilidir...:)

Bilmezler yalnız yaşamayanlar

Nasıl korku verir insana

İnsan nasıl konuşur kendisiyle

Nasıl koşar aynalara

Bir cana hasret

Bilmezler...

Orhan Veli

Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir (hepsi çok özel ama bu en iyisi....:)

Mustafa Kemal Atatürk

Düşünüyorum öyleyse varım

Descartes

''Biz buyuz işte...'' dedim kendi kendime...Yurdum İnsanı naif-saf, bilge, yardımsever, damarına basılmadıkça yumuşak, zaman zaman da ''Çarşı herşeye karşı'' kıvamında mandıra filozofu, duygu dolu yaşama aşık...''Kaldı mı ?'' diyeceksiniz...Kaldı kaldı özümüz bu...

Kadim dostum, çocukluk ve okul arkadaşım çok değerli ''filozof'' lakaplı Fikret Mısırlı'ya gelsin bu naçizane yazım da...Yakında görüşmek umuduyla...:) (vazgeç oğlum yenemicen beni, o anlar...:))

Motoru beklerken, bir yorgunluk kahvesi içeyim dedim...Bir de baktım...

Yurdum Kedisi, selfiye gelmiş, cansın, bitanesin....:))